Sayfalar

20 Aralık 2018 Perşembe

IELTS speaking ve diğer modüllerden 6 almak için bazı ipuçları

Herkese merhabalar

Ielts ile alakalı internette şöyle bir gezinti yaparsanız çok sayıda video ve yazıya rastlayabilirsiniz ama ben birçoğundan istediğim verimi alamadığım için size kendi tecrübelerimi aktaracağım. Önce genel bir değerlendirme daha sonra da sırasıyla modüllere nasıl çalışmanız gerektiğini anlatacağım.

Altyapım ve Sınav Tecrübelerim

Lise ve üniversitede Türkçe eğitim aldım, İngilizce eğitimini herkes kadar aldım. Üniversite sonrası iş sınavları için bir çalışma yürütmüştüm ama tabiiki yds üzerine idi bu çalışma yani listening, speaking ve writing modülleri için bir hazırlığım olmamıştı.

2018 Mart YDS sonucum 81,25 idi, speakingimi yurtdışına çıktığımda politik muhabbetler yapacak kadar becerebiliyordum ama gündelik ingilizcem çok kötü idi, öyle ki bir restorana gittiğimde konuşmakta zorluk çekiyordum. Listening de speaking kadar iyi idi belki biraz daha iyidi. Writing ise felaketti zira başta article kullanımı olmak üzere çok ciddi tense ve spelling hatalarım vardı.

Sınava Nasıl Hazırlandım?

Etrafımda önce yds'yi sonra da ielts'i tecrübe etmiş arkadaşlarıma danıştığımda hemen hemen hepsi bir kursun destekleyici olabileceği konusunda görüş belirttiler. Hemen klasik cümleyi de ekleyim, kurs tek başına yeterli değil, önemli olan sizin çalışmanız. Bu klişeye katılıyor muyum ? Evet katılıyorum. Ama ielts için değil, en azından benim için öyle olmadı.

Birkaç kurs araştırdıktan sonra en uygun fiyatlı olanda karar kıldım (30 saat yabancı hoca ile özel ders 1800 tl) hatta kurs bana sınava kadar istediğim kadar genel ingilizce kursunu da ücretsiz verecekti, istediğim düzeydeki sınıflara katılabilecektim.

Size kurs gerekli mi gereksiz mi önce buna karar verin, ben karar veremedim, riske girmemek adına kursa gittim. Bu karar çok zor bir karar ve kimse size zaman ve para kaybettirmek istemez ama ben kararı almanıza yardımcı olmaya çalışacağım.

Çok disiplinli bir ders çalışıcısıyımdır. Bakın ders çalışırım demiyorum, ders çalışıcısıyımdır diyorum. Ders çalışma alışkanlığını üniversitede edindiğim için içimden ders çalışmak hiçbir zaman gelmedi ve bundan keyif almadım ama bu sayede ders çalışmaya profesyonel yaklaşmayı öğrendim. En az emek ile en fazla verimi almak da profesyonelliğin olmazsa olmazlarıdır tabi bunun için de çok ciddi bir planlama ve kendi sınırlarınızı bilmeniz gerekmekte.

Kursa 5 Kasım 2018'de başladım ve sınav tarihim ise 15 Aralık 2018 idi. İlk iki gün promosyon olarak verilen genel ingilizce derslerine gittim ve üçüncü gün gitmeyi bıraktım, açıkçası bu sürede verdiğim en iyi karar buydu zira kursta geçen üç saatlik sürede ben evde kendi başıma daha verimli çalışabilirdim.

Çok mu ukalaca ?

Hayır değil !

Gelin anlatayım

Öncelikle sınavı iyi tanımak gerekiyor arkadaşlar, ben kurs araştırmaya çıkmadan önce sınav hakkında genel bir bilgi edindim, örnek sorulara baktım ve her bir modüle nasıl çalışmam gerektiğini aşağı yukarı kafamda belirledim. Kursta genel ingilizce sınıfında üç saat present perfect tense'in Türkçe'de neden karşılığı olmadığını öğrenene kadar evde iki reading iki listening denemesi çözebilirdim. Nitekim öyle de yaptım.

Reading 

General modüle girecektim, general modülde 2 farklı bölüm bulunuyor. Toplam 40 sorudan oluşuyor, ilk kısımda yaklaşık 27 soru var ve kısa kısa üç ya da dört okuma parçasını barındırıyor. General modülü daha çok göçmenlik ve iş başvuruları için kullanılan bir sınav olduğu için okuma parçaları gündelik yaşama entegre olmaya yönelik. Örneğin bana sınavda, su faturası ve su aboneliği ile alakalı bir pasaj verilmişti ve buradan sorular gelmişti. İlk kısımdaki diğer pasajlar da üç aşağı beş yukarı aynı. Denemelerde ise bisiklet kiralama sistemi, kütüphane üyelik sistemi, acil durum klavuzları vs örneklerle karşılaşmıştım. İkinci kısımda ise biraz daha ağır ve uzun paragraf geliyor ve yaklaşık 13 soru da buradan geliyor. Ama ikinci kısım paragrafı da YDS paragrafları gibi ağır ve soyut değil. Paragraflar basit ve anlaşılır iken zor olan kısım ise bence sorulardı. Çünkü birçok soru tipi var ve bunlardan birisi olan boşluk doldurma sorularında bir harfi bile yanlış yapsanız puanınız kırılıyor. Dahası en az 10 tane "true-false" sorusu geliyor. Ne güzel kafadan atsak 5 doğru çıkar dediğinizi duyar gibiyim ama şıklarda bir de "not given" ibaresi var ki işin en zor kısımı burası. Kısacası YDS ile kıyaslarsak, okuma parçaları kolay ama sorular zor. Cambridge 1-2-8-9 nolu fasiküllerdeki general kısımlarını çözerek hazırlandığım bu modülde, ortalamam 35 doğru civarlarında idi ama sınavda 6.0 aldım yani ya 30 ya da 31 doğrum vardı.

Listening

Toplamda 30 soru var, bir kere dinleyebiliyorsunuz, her 10 soruda bir 30 saniye, yaklaşık her beş soruda bir de bir 30 saniyelik daha göz gezdirme hakkı veriliyor. En sonda ise 2 dakikalık bir genel göz gezdirme mevcut. Tabi bu süreler bilgisayar temelli sınav için.

Toplamda 10 soruluk üç bölüm var, bölümler gittikçe zorlaşıyor, son bölüm ise bildiğiniz akademik readingteki pasajların sesli hali. Haliyle çok zor çünkü duyduğunuz şeyin eş anlamlısı soruluyor genelde yani çok iyi bir kelime haznesinin yanında iyi de bir pronunciation aşinalığı olacak sonra da idrak edilen kelimenin ya da deyimin eş anlamlısı bulunacak.

En nankör modüldür aynı zamanda, kaçırdığınız ya da daldığınız anda her şey kopup gidiyor, aynı zamanda çoktan seçmeli sorularda kafadan atma şansınız yok zira tüm şıklardaki ifade bir şekilde konuşmada geçiyor. Ama burada bağlaçlara ve olumsuzluk zarflarına vs dikkat ederek listening'den iyi puan alabilirsiniz. Reading'te çözdüğüm fasiküllerin listeninglerini çözdüm, ortalamam 25 civarı idi, sınavda ise 6.5 aldım. Önerim, udemy'den Keino Campbell'ın ielts 7+ dersini satın almanız ve listening kısmını tamamen izlemeniz. Sorulara nasıl yaklaşmanız gerektiği analtılıyor ve bilhassa part 3 için işime yaradı. Aynı zamanda günde 20 dakika kadar da spotify ve apple podcast'den ielts kanallarını dinledim, hangi kanalda hangi içeriği dinlediğinizin pek bir, maksat kulağınız aşinalık kazansın.

Writing

Yazdığınız essaylerin değerlendirilmesi veya kontrolü için hoca ya da İngilizce bilen arkadaşlarınızdan yardım istemek ile uğraşmayın. Yukarıda bahsettiğim kişinin writing eğitimlerini izleyin. Oradaki yazı yazma metodolojisini öğrenip yazdıklarınızı grammerly isimli programda kontrol ederek çok rahat 6 alacak kıvama gelirsiniz. Yalnız burada iddialı ve öznel konuşmuş olabilirim zira ben Türkçe yazı yazmaya da aşina birisiyim belki de üretkenlik ve yazı yazma benim için bu yüzden sıkıntı olmadı, tek derdim grammer idi onu da grammerly ile çözdüm. Grammerly ücretsiz bir uygulama, yazdığınız metni web sitesine ya da chrome'daki eklentisine kopyaladığınızda size 80 üzerinden bir skor veriyor ve yaptığınız yanlışları gösteriyor. 6 yanlış da yapsanız 14 yanlış da yapsanız genelde 45-55 arası puan veriyor 80 üzerinden. Sonra sırasıyla tüm yanlışlarınızı düzelttiriyor size ve sonra puanınız 80'e çıkıyor. Kalan 20 puan ise daha çok yazının içeriğine yönelik tavsiyeler vermek için ayrılmış ama orası paralı, aylık 30 dolar ücreti var ve açıkçası 6 almak için bana ücretsiz kısımı yeterli olacağı için almadım.

Speaking

Kurs ile 30 saatlik anlaşma yapmıştık, günde iki saatten 15 gün gidecektim. hoca bir saati listening ya da readinge ayırıyor bir saati de speakinge ayırıyordu ama bu benim işime gelmiyordu, zira ben yanlız başıma da reading ya da listening çalışabilirdim ama speaking çalışamazdım. İşte kendinizi ve sınav sistemini bilmek burada önem kazanıyor, hocayı yönlendirmeniz lazım en azından onların sizi keklik bir para kaynağı olarak görmemesini sağlamak lazım zira benim hoca dersane tarafından günde 11 saat çalıştırılıyordu ve adam da bir saat bana listening reading yaptırırken oturup telefondan video izliyordu, whatsapp'dan görüntülü konuşma yapıyordu. Yani dersane adamı sömürüyordu adam da kendini benim zamanımda yeniden üretiyordu. Bu benim içime sinmeyince sadece speaking yapmak istedim ve hocam da kabul etti ama adam beni resmen dinlemiyordu, elinde çıkmış sorular var bana okuyor sonra ya esniyor ya telefonla oynuyordu. Ben de son günler kursa gitmek yerine eşimle evde çalışmanın daha verimli olacağına kanaat getirdim ve aynı zamanda facebook listemi açıp üniversite arkadaşlarıma da haber saldım benimle ingilizce konuşmak isteyen var mı diye. İşte burada belki de speakingden geçmemi sağlayacak harika bir tüyo aldım ki bu tüyoyu hiçbir yerde duymamıştım zira bir taktikten ziyade bir çalışma metodu idi. Sizinle paylaşacağım ama önce sabır (:

Speaking üç kısımdan oluşuyor, part 1'de beginner-elemantary düzeyinde kendinizden bahsetmeniz isteniyor. Simple tense ve preposition kullanımı önemli. Part 2'de ise size bir konu veriliyor ve bir dakikalık hazırlık süresinden sonra en az bir en fazla iki dakika konuşmanız isteniyor. Part üçte ise soru cevap şeklinde ilerliyor. Toplam sınav yaklaşık 12 dakika sürüyor.

Part 1'i geçiyorum bunu herkes yapar. Part 2'de ise aşina olduğum bir konu çıkınca kesintisiz konuşabilirken soyut bir konu çıkınca açıkçası tekliyordum ve fluencyim bir anda yok olurken sürekli tekrara düşüyordum ve panik yapıp daha etkili cümle kuracağım diye zor kelimeler seçmeye çalışıyordum ve kelime aklıma gelmeyince bildiğiniz kekeliyordum. İşte arkadaşımdan aldığım tüyo burada işe yaradı. arkadaşım dedi ki, youtube'da Buzzfeed kanalına gir ve kanaldaki birkaç dakikalık kısa videoları, youtube'daki altyazı seçeneğini aktif hale getirerek izle dedi. Söz konusu kanal gündelik hayatta kahramanlarımızın karşısına çıkan enteresan olayların eleştirel ve esprili bir dilde değerlendirmesini içeriyor. Mesela evde başınıza gelen en korkunç şey neydi sorusuna röportaj yapılan insanlar birbirinden ilginç anılarını anlatarak cevap veriyor. Yani bir nevi part 2 sorusu yanıtlıyorlar ve haliyle siz de gündelik konuşmaya bu kadar maruz kalınca ister istemez aşinalık kazanıyorsunuz.

Sınavda size sorulan sorudaki konuyu hiç tecrübe etmemiş olabilirsiniz veya aklınıza gelmemiş olabilir ama siz bu videoları izleyerek kafanızda bir format ve hazır-cevap konuları oluşturarak sınavda yanıtlayabilirsiniz. Böylece kendinize güveniniz gelecek, anahtar nokta burası, sınava: "bir şekilde konuşurum ya çok kasmaya gerek yok" edası ile girmeniz gerekiyor, bahsettiğim gibi farklı olay örgülerini kurup, ezberleyip girerseniz çok yüksek ihtimal çuvallarsınız. Kafanızda çerçeve olsun yeter, gerisi sizin üretkenliğiniz.

Sınavda bana son yaptığınız iyilik neydi gibi absürt bir soru geldi. Şimdi ben tutup sokaktaki dilenciye para verdim desem inanın bu durumu olay örgüsü içinde anlatamam zira gündelik ingilizcem çok kötü, hem akıcı olamam hem de bir dakikayı dolduramam. İşte bunun için gazetecilikteki beş n bir k kuralı ile kendime bazı senaryolar oluşturdum ve inanın buzzfeed'i izleyerek ve örnek sorulara bakarak kafanızda oluşturacağınız birkaç olay örgüsü sizi sınavda kurtaracak. Sınavda ise bu doğrultuda hazırladığım ve işimde yaşadığım trajik bir olayı, arkadaşıma yardım ettim şeklinde duraksamadan ve simle past tense ile anlattım ve 6 alarak geçtim.

Part 3 ise açıkçası çok iyi geçmedi geçti zira konum tavsiye vermek idi, tavsiye vermenin niteliği ve toplumdaki yeri, insanların tavsiyeyi neden istediği, neden uydukları. Kimlerden tavsiye istendiği vs çok soyut sorular geldi ve çok da tatmin edici olmayan ve akıcılık barındırmayan yanıtlar verdim ama zaten 6 almak için bu yeterli zira part 3'de benim part 1 ve 2'de gösterdiğim başarıyı gösterenler 7.5 ya da 8 alıyorlar. Yine youtube'da "ielts speaking band score 6" yazarak örnek videolar izleyebilirsiniz. Benim part 1 ve 2, 6 alan adaylardan belirgin derecede iyi iken part 3'üm o adaylardan belirgin derecede kötü idi. Yani beni tam anlamıyla part 1 ve 2 kurtardı.

Neticede overall 6 alarak ielts'de istediğim skoru elde etmiş bulundum, son sözüm de sınavın güvenilirliği ile alakalı. Türkiye'de sınav sadece yapılıyor, değerlendirme kısımı ülkemizde yapılmıyor. Speaking kısımı ise sınav anında değerlendiriliyor ve o kişiler de test merkezinin istihdam ettiği personel değil ve onlar da random testlere tabii tutuluyor. İelts yılda 20 milyon kişinin girdiği bir sınav, sınavın güvenilirliğinin zedelenmesi kimsenin işine gelmez o yüzden fazla para alalım diye bilerek bırakıldığı gibi yorumlar bana biraz komplo teorisi gibi geliyor. Kimse kariyerini ve de ekmeğini bu şekilde riske etmez.

Dilerim herkes emeğiyle istediği sonucu alır. Başarılar ve bol şanslar.