Sayfalar

19 Mayıs 2025 Pazartesi

Ankara 19 Mayıs Yarı Maratonu 2025

Yaklaşık 15 Yıl önce bu blogu açmışım, başlangıçta heavy metal şarkı çevirileri yapmaya çalışırken motosiklet gezi raporları girmeye başlamışım sonra bir kaç kamera incelemesi ve thy süreci nihayet şimdi de spor serüvenime yönelik yazılar var, ne kadar daha yazı gireceğim ve ileride ne tür yazılar olacak kestiremiyorum ama arzum çocuğuma ve dilerim ki torunlarıma bir nevi anı bırakabilmek olmuş sanırım. 

Gelelim Ankara 19 Mayıs Yarı Maratonuna: Runkara'dan sonra Ankara bir yarı maraton daha kazandı dilerim kalıcı olur. Bir önceki Adana yarış raporunda bahsettiğim yarış sinerjisine sanırım doymaya başladım, Ankara'da çokça yarış olmaya başladı; artık koşu yarışları için il dışına gitmeyi planlamıyorum en azından 2025 için gitmem sanırım. 

 Ocak sonu ve nisan sonunda yaşadığım iki hastalık beni birer hafta antrenmansız bıraktı ve birer haftalık bu boşluklar bile beni birkaç ay geriye attı. Mayıs başındaki Gelibolu Triatlonundan sonra koşuya bakışım da değişti hepsini uzun uzun anlatırım ama şimdi bu yazının konusuna yani 19 Mayıs Ankara Yarı Maratonuna dönelim: 

Yarıştan bir günce önce koşuforum'dan bir kullanıcı, belediyenin paylaştığı yol kapalılık güzergahlarına göre bir strava rotası yapmış, rota tam simetrik yani 10.5 kmlik gitgelden oluşuyor ve yaklaşık 350 metre irtifa kazanımı var. Ultraları çıkarırsak ülkemizde yapılan hiçbir yol koşusunda böylesi bir irtifa alımı olduğunu sanmıyorum. Kıyaslama açısından belirteyim, Eymir bir turunda yaklaşık 45 metre, Adana Yarı Maratonunda ise yaklaşık 100 metre irtifa alımı var. Bugünkü yarış öyle bir parkurdaydı ki, yarışın başladığı ve bittiği Ata Çiftliği bile rolling bir profile sahipti.
Yarışa arabayla gelmek çok ama çok konforluydu, yaklaşık bir saat önce çiftliğe geldim, aracı park edip sandalyemi kurdum ve biraz istirahat edip hazırlıklarıma başladım. Organizasyonu her ne kadar belediye gibi lojistik imkanları kuvvetli bir örgütlenme yapsa da halka açık bir koşuydu ve etraf koşu harici pikniğe gelen insanlardan dolayı çok kalabalıktı. Suların planlanandan erken tükeneceğini düşünerek biraz da tıp bayramı koşusunda yaşadığım tecrübe nedeniyle trail yeleği ile koşmaya karar verdim. Yanıma üç adet jel ve bir litre kadar su aldım. 

Yarış tam 11:00'de başladı, başlar başlamaz hafif bir yokuş vardı ve öyle sanıyorum ki insanları biraz temkinli olmaya itti. Güncel durumda 6:00 pacede beklediğim nabız 150 idi ancak biraz yarış heyecanı biraz da göğüs bandının başlangıçta randımansız olabileceği iddialarını ciddye alarak üzerine 170 leri görmeme kafama takmadım. Artık nabıza bakmayacaktım, bütün yarışlarda nabzım yüksek çıkıyordu zira. 

Hafif tırmanışlı ilk kilometreden sonra çok dik bir iniş ile çiftlik dışına çıktık ve Konya yolunu katedip rotaya girdik, ikinci ve daha uzun bir tırmanış başladı, bazı atletler geri geri yani ters koşmayı deniyordu. Bu tırmanış da da bitince ferah bir köy yoluna geldik burası sonradan anlayacağım üzere parkurdaki tek düzlük alanmış. Yaklaşık iki üç kilometre bu düzlükte ilerledikten sonra Karaoğlan köyüne geldik ve önce sert bir tırmanış sonra da uzun sürecek bir iniş ağırlıklı rollinge başladık. 

Yarışın ilk kilometrelerinde bir arkadaş edindim ve tempomuz çok benzer olduğu için tüm yarış beraber koştuk özellikle ilk 10 kmde kendisiyle bol bol sohbet ettik. Yaklaşık sekizinci kilometrelerde ön grup ile karşılaştık, timing aracına göre 42. dakikada idiler ve bizim indiğimiz yokuşu çok diri biçimde çıkan Afrikalı ve Türk Atletleri selamladıktan sonra gözlerimiz dönüş noktasını aramaya başladı. Özellikle bu kilometrelerden sonraki eğimler çok dikleşmişti. 

10.5'de dönüşü yaptıktan sonra Atatürk koşusu parkuruna benzer sert bir yokuşta arkadaşla beraber kendimizi bıraktık, çıkışlarda 6:00 pace civarı 185 nabız görürken inişlerde 4:30 pace civarı 175 nabız görüyordum. 12. Kilometreden sonra sohbet kesildi, artık iyice yorulmuştum, Karaoğlan köyü sonrası inerken fark etmediğim yokuş çıkarken beni çok zorluyordu, yaşım 38 ve nabzım 185'in altına hiç inmiyordu. 16. Kilometrede son jelimi de aldım ve suyum bitti. Sadece beş kilometre kalmıştı neyseki bundan sonrası basitti. 

Son iki kilometrede, çiftlikten çıkarken indiğimiz dik yokuşu şimdi tırmanmanız gerekiyordu, kafamı kaldırıp baktığımda neredeyse herkesin yürüdüğünü gördüm ki biz orta gruptaydık. Ben de yaklaşık 8:30-9:00 pacelerde yokuşu tırmandıktan sonra çiftliğe girdim ve son inişli çıkışlı metreler başladı. 

 Tam 120 dakikada yarışı bitirdim. Garmin saatim yaklaşık 21.3 KM ölçmüş. Fotoğraf yarış öncesinden, yarış sonrası çok halim kalmamıştı açıkçası.
Bitiş alanında sponsorların ve belediyenin ikramları beklentimin üzerindeydi, tedirgin olduğum su konusu hiç problem olmadı. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Atletizm Federasyonu'na güzel organizasyon için teşekkür ederim. Yarış birazcık şehir dışında olduğu için ve ilk kez düzenlendiği için hiçbir gönüllü fotoğrafçı gelmemişti ancak profesyonel fotoğraf hizmeti alınabilirdi, belediyeye de bu durumu ileteceğim. Sabrınız için teşekkürler.